Çocuğunuzun Yazısı Çok mu Kötü?

Yazı Yazarken Hiç Özenmiyor mu?

Ne Yaparsanız Yapın Hiç Yazısı Düzelmiyor mu?

! ! ! Öyleyse;

1. Öncelikle elinizdeki silgiyi bir kenara bırakınız.

2.  Olumsuz eleştiriler yapmayınız.

3. Arkadaşları ile kıyaslamayınız.

4. Öğretmenin seni sevmez, seni beğenmez, sana kızar gibi söylemlerde bulunmayınız.

Bir düşünün;

        Bir şey yapıyorsunuz ve birisi gelip yaptığınız şeyi bozuyor. “Olmamış bu bir daha yap.” diyor. İkinci kez yapıyorsunuz ve yine “Olmamış bu.” deyip bozuyor ve yine yapmanızı söylüyor.

        Ne hissedersiniz?

        Üçüncü kez yaptığınızı ilk yaptığınız gibi mi yaparsınız? Yoksa “Aman nasıl olsa yine yapamayacağım yine beğenmeyecek ve bozacak neden özeneyim ki ?” mi dersiniz? Üçüncü kez yaparken özenir misiniz?

        Bu yüzden lütfen, yazı yazarken ve yazı ödevleri yaptırırken silgiyi elimizden bırakalım.

        Peki o zaman ne yapalım?

        Öncelikle;

        Yazı bir karakter göstergesidir. Her karakterin farklı olması gibi her yazının da farklı olacağını unutmamalıyız. Herkesin kendi karakterine özgü farklı yazı stili vardır. Öncelikle bunu kabullen-meliyiz.

Yazdığını silmiyoruz.

Nasıl yazması gerektiğini biz bir yere örnek yazarak gösteriyoruz.

Elinden tutarak yazma çalışması yaptırıyoruz.

 “Bak gördün mü şimdi daha güzel yazdın. Sen de bu yazdığını beğendin mi?” diyerek özenli yazmaya teşvik ediyoruz.

İlk yazdığı ile ikinci yazdığı arasında bir farklılık olmasa bile bu yöntemleri uyguluyoruz. Çünkü çocukta; “Evet özendim ve başarabildim. Öyleyse daha dikkatli olmalıyım ve daha fazla özenmeliyim.” Duygusuna kapılacaktır.

Zaten tam da bizim istediğimiz bu değil miydi?

Arkadaşları ile kıyas yapmıyoruz. Öğretmeni ile tehdit etmiyoruz. Çünkü; “Bak arkadaşın Mine’ye ne kadar güzel yazmış. Bir de kendi yazına bak. Kargacık burgacık, hiç okunmuyor.” Gibi kıyas söylemleri ve “Öğretmenin yazını beğenmeyecek, sana kızacak” gibi tehdit söylemleri çocuğun arkadaşlarından ve öğretmeninden soğumasına sebep olacaktır. Bu olumsuz ve yıkıcı söylemlerin hiçbir yararı da olmaz. Kaygıya neden olur.

Çocuk eğer ne yaparsa yapsın, nasıl yazarsa yazsın öğretmeni tarafından sevileceğini ve kızılmayacağını bilirse daha dikkatli ve özenli yazmaya çaba gösterecektir.

Bir diğer ve en önemlisi nokta ise;

Sayfalar dolusu yazı yazma ödevi verilmemelidir. Özellikle de birinci sınıfta okuma yazma sürecinde sayfa sayfa yazı yazma çalışmaları yaptırmak yazı yazmayı işkenceye dönüştürecek ve yazının git gide daha kötü olmasına neden olacaktır. Parmak kasları yorulan ve yazı yazmaktan sıkılan çocuk özenmeden yazmaya başlayacaktır. Bu da çocuğu yazı yazmaktan soğutur ve olumsuz sonuçlara neden olur.

Her zaman eğitim ve öğretimde olaylara çocukların bakış açısından bakmaya çalışmalıyız. Biz yetişkinler gibi düşünmesini ve davranmasını beklememeliyiz. Onlara zaman tanımalı ve kendilerini göstermeleri için fırsatlar vermeliyiz. Her çocuk farklıdır ve her çocuk farklı gelişim gösterir. Hepsini kendi içinde ayrı ayrı değerlendirmeliyiz. O zaman ne kadar sağlıklı ve mutlu geliştiklerini görebilir.

Sevgiyle kalın…

                                           Sınıf Öğretmeni Seçil CAN YÜZGÜL